Youtube’da video izlerken, bir videonun kapak resmi dikkatimi çekti. ‘’Bedava peynir fare kapanında olur’’ yazıyordu. İçeriği izlemeye başlayınca Ahmet Şerif Bey’in kalitesiyle tanışmış oldum.
Sahi daha önce neden böyle kaliteli kişisel gelişim konferansı veren biriyle tanışmamıştım. Hemen internette sörfe başladım ve araştırmaya koyuldum.
Merakım beni Ahmet Şerif İzgören’i tanımam için biyografisine yönlendirdi.
Sizde çok etkilendiğiniz, merak ettiğiniz yazarların hayatını inceler misiniz?
İşte o incelemenin sonunda, çok beğendiğim, hem düşündüğüm aynı anda hem tebessüm ettiğim bir kitapla karşılaştım.
Kitap hakkında hiç bir bilgisi olmayan biri için kitabın ismi ilginç gelebilir hatta birçoğunuz kapağından dolayı çocuk kitabı olduğunu bile düşünebilirsiniz.
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır, isminin hikayesi gibi komik ama çok anlamlı.
Çok değil sadece 3. sayfaya geldiğimde, bu kitap gerçekten bana çok şey katacak dedim.
Kişisel gelişim kitaplarına karşı oldum olası bir ilgim vardı ve bu kitapla iyice pekişti. Öyle akıcı ve sade bir üslupla yazılmıştı ki sanki Ahmet Şerif İzgören’le sohbet ediyormuş gibiydim.
Birde ne göreyim farkına varmadan kitabın son sayfasına gelmişim. Hangi ara bitti inan hiç anlamadım.
Hiç sıkılmadan okunabilecek eğlenceli bir kitap. 45 dakikada bitti, o derece keyifliydi yani.
Kitabın sonunda beğenmezsem geri verip para iadesi alabileceğim bilgisi, kitaba olan bağlılığımı daha da artırdı.
Öyle samimi bir üslupta yazılmıştı ki, yakın bir arkadaştan gelen acı tatlı nasihatler gibiydi.
Kitap, Ahmet Şerif Bey’in 21. Eseri, ilk basım 2002 yılında Elma yayın evinden çıkma ve 167 sayfa.
Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır, 23 kapıdan oluşuyor. Her açılan kapı sanki yeni bir başlangıçmış gibi. Hani derler ya ‘’her sözü ayrı bir cevher’’ işte tam anlatmak istediğimde buydu.
Bildiğiniz bütün kişisel gelişim kitaplarını unutun, iletişimin temelinin sevgi olduğunu ve sevginin her kapının anahtarı olduğunu, içimizdeki gerçek insan olma potansiyelini nasıl ortaya çıkartacağımızı anlatıyor.
En önemlisi de yazarın kendi hayatından örnekler vermesi. Benim, senin, hepimizin başına gelen sıradan olayları, üzerine düşünüp, onlardan dersler çıkarıp ve daha sonra yazıya döküp bizlerin faydasına sunması gerçekten harika.
Benim için çok iyi bir başucu kitabı oldu hatta bir arkadaş. Her kitabı birden fazla okumak istemem ama bu ömürlük cinsten. Omzuna başımı yaslayabilirim, o derece…
Velhasıl Şu Hortumlu Dünyada Fil artık yalnız değil 🙂