Şah & Sultan

İskender Pala hayranlığım taa lise zamanlarıma dayanıyor. Kaleme aldığı eserleri gerçekten çok güzeldi. İyi bir okuyucusu olarak okuduğunuz tüm kitaplarının etkisinde kalacağınızı söyleyebilirim.

Sah & Sultan’da kesinlikle bu kitaplardan biri. Kitabı kitapçıdan değil marketten aldığımı, hem de son kalan kitap olduğunu görüp sanki başkalarıyla yarışa girmiş gibi bir hızla aldığımı söylesem inanır mısınız?

İyi ki almışım…

Tarihin ve aşkın buluştuğu muhteşem bir kitaptır, tam beş yüz yıl evvelini kaleme almış yazarımız.

Cihan padişahı Yavuz Sultan Selim Han ile Tebriz şahı Şah İsmail arasında geçen dini ve siyasi anlaşmazlıkların sebebini bu kitapla daha iyi anladım, konu hakkındaki yüzeysel bilgimin hakikate dönüşmesini sağladı.

Tarihi roman lezzetinde aşkla bezenmiş bir anlatımı İskender Pala’nın kitaplarının hepsinde görebilirsiniz. Büyük bir zevkle okudum, sadece okumadım aynı zamanda öğrendim de.

Her sayfasında 16. Y.Y.’ı yaşatan bir kitap. Çekişmeli geçen bir müsabaka seyrediyormuş gibi izledim Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail’i.

O kadar çok bilinmeyeni ortaya çıkarmıştı ki, tarih derslerinde anlatılanlardan çok daha gizemliydi.

Kitapta öyle bir yer var ki nefesimi tuttum adeta, Yavuz Sultan Selim’in tebdili kıyafetle Şah İsmail’in sarayına kadar girip onunla satranç oynaması beni şaşkına çevirmişti.

Bir de öyle bir aşk var ki masal havasında, Taçlı Sultan…

Okurken gurur, öfke, hüzün ve şaşkınlık gibi duygularım birbirine karıştı. -Eserde yaşanan tarihi olaylarda edebi bir dille söz sanatına yer verilmiş.

Savaş kısmına gelince okurken sanki Çaldıran Ovası’nın orta yerine bırakılmış gibiydim. Kan gövdeyi götürüyor derler ya işte okurken tam olarak gözünüzde canlanan bu oluyor.

İskender Pala’nın en başarılı olduğu özelliği de anlattıklarını size hissettirmesidir haliyle kitap sizi derin bir masalın içine hapsediyor.

Sultan ve şahın birbirlerine yazdıkları çekişmeli mektuplar ve aralarındaki üslup fazlasıyla etkileyici.

Tarihi betimlemek, aynı zamanda kabul ettirmeyi bu kadar güzel şekilde okuyucuya sunan bir kitapla daha önce karşılaşmamıştım.

Tarihin ve aşkın harmanlandığı bir baş yapıt diyebilirim. Keyifle okudum.Yazarın kitapta en sevdiğim yönü ise iki tarafında kusurlarını tarafsızca satırlara dökmesi.

Kitap kapağında ki Şah İsmail resmi kitaba ayrı bir hava katmamış değil. Şah İsmail’in kulağında ki küpenin gizemi de kitabın içinde saklı.

Yazarımızın 23. Eseri 2010 yılında Kapı Yayınları’ndan çıkma 447 sayfadır.

İskender Pala, kitabın en son sayfalarına da her iki hükümdarın neler yaptığını anlatan bir kronoloji koymuş. Bir sürü bilgi öğrendikten sonra kronolojiyi okumak çok hoşuma gitti gerçekten.

Eğer tarihi karakterlerin anlatıldığı romanları seviyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir kitap.

Ee o zaman iyi okumalar…

Dikkat! Paylaş Butonu Ücretlidir. Şaka şaka, dilediğin gibi paylaş başkaları da okusun, bilgilensin.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir