Şiddete eğilimli insanlar sakin birine dönüştürülebilirler mi?
Bugün bu sorunun cevabını muhteşem bir şekilde açıklayan bir kitap inceleyeceğim, umarım keyif alırsınız.
Toplumsal olayların analizini harika bir şekilde yapan bu kitabın yazarının hikayesi ile başlarsam daha doğru olur sanki. Yazarımızın ismi Anthony Burges.
Kitabın yazarına beyin tümörü teşhisi konulur, doktorları sadece bir yıl ömrü kaldığını söyler. Teşhis konulduktan sonra, para kazanmak amacıyla kitap yazmaya başlayan ve sadece bir yıl içerisinde 5 kitap yazarak o dönemin ünlü yazarlarından birine dönüşen Anthony Burges, yaşamı boyunca 50’den fazla eseri kaleme almıştır.
Açıkçası bir yıl ömrüm kalsa kitap mı yazarım diye düşünmüş, şaşırmıştım ilk başta, tabi yazarımızın ömrünün o 5 kitap üzerine 45 kitap daha yazacak kadar uzun olduğunu okuyunca şaşkınlığım sevince dönüştü birden. İyi ki de yazmış. Belli ki yaşam amacı olmuş.
Neyse gelelim kitabımıza ve konusuna. Bir yıllık ömrünün kaldığını öğrendikten sonra yazdığı o beş romandan biri olan Otomatik Portakal günümüzün konusu.
Otomatik Portakal, bir sokak çetesinin baş kahramanı olan Alex’in hikayesini anlatmaktadır. Alex, kurduğu arkadaş çetesi ile birlikte aklınıza gelebilecek her türlü şiddet suçuna dahil olur.
Öyle şiddet derken aklınıza itiş kakış, basit kavgalar gelmesin. Gözü dönmüş bir cani adeta.
Kahramanımız her suç eyleminden önce yaptığı planlarına kendisini hazırlarken özellikle Beethoven dinlemesi ilgimi çekmişti.
Bir süre sonra arkadaşlarının ihbarıyla polisler tarafından yakalanıp hapse atılan Alex, burada üzerinde uygulanan deneyler ile iyi bir insana dönüşür ve özünü bulur.
Aslında kitap suç işleyen bireyleri, toplumun ve devletin istediği şekilde tek tipleştirerek onları adeta birer otomatik makine haline dönüştürülmesini konu alıyor.
Psikoloji analizleri ve kurgusuyla etkilendiğim bir kitap oldu. Okumalarımın arasına distopik eserleri eklemeyi seviyorum, kitabı okurken günümüzde gerçekten böyle bir durum olsa nasıl bir yer olurdu dünya acaba?
Gelelim okurken sıkılanların merak ettiği konuya. Kitap her ne kadar sokak ağzıyla yazılmış gibi dursa da, aslında sade ve yalın bir üsluba sahip. Kitabımızın çekilmiş bir filmi bile var, önce kitabı okuyup sonra filmi izlemenizi tavsiye ederim.
İnsanları otomatikleştiren, seçme hakkı vermeyen düzene karşı anarşik bir bakış açısıyla, devlet karşıtı bir eylem olarak yazılmış bu kitap. Herkesin okuması gereken kült bir roman olmuş.
Başlarda tek düzelik abartılmış, argo kelimelerin fazlalığından dolayı sıkıcı bulmuştum, fakat kurgu o kadar güzeldi ki itiraf etmeliyim beğendim.
Kitabın kapağında ki insan silüetinin gözünde dönen çark, kitabın ismini gayet güzel yansıtıyor.
Anthony Burges’in 5. Kitabı olan Otomatik Portakal, 2007 yılında İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılmış, 170 sayfadır.
Okurken gerildiğim ancak bitirdiğimde içimde bir rahatlama hissettiğim bir kitap Otomatik Portakal.
Okumanızı tavsiye ederim. Sağlıcakla kalın.